Bebeklere Oyun ve Oyuncak Önerisi
0-12 Aylık Bebeklere Oyun ve Oyuncak Önerisi
Çocuklarda olduğu kadar, bebeklerde de oyunun gelişim açısından önemi büyüktür. Her ne kadar, bebekler yaşamlarının ilk aylarını yataklarında yatarak geçirseler de, yine de oyun oynarlar. Onların ilk oyuncakları kendi bedenleridir. Bedenlerini fark etmeye başladıktan sonra, elleri ve ayakları ile oynamaya başlarlar. Böylece hem kendilerini, hem de dış dünyayı keşfetmeye başlarlar.
Bu dönemde yattığı yerden takip edebileceği mobiller, sallanan, ses ve ışık çıkaran oyuncaklar, sert olmayan çıngıraklar alınabilir.
Bebekler gelişim özelli gereği, hoşuna giden hareketleri tekrarlar. Elindeki oyuncağı sıkar, sallar, atar, atılınca ses çıkardığını fark ettiğinde, oyuncağını daha çok atmaya başlar. Böyle zamanlarda biz yetişkinler onu ‘atma’’ diye uyarırız; aslında bu bir yaramazlık değil; bebeğin gelişiminin bir parçasıdır.
Bu dönemde bebeklere; yumuşak, dolgu oyuncaklar, keskin, sivri kenarları olmayan farklı dokunsal özellikteki oyuncaklar verilebilir.
Sonraki süreçte bebekler olaylar arasındaki neden sonuç ilişkisini kavramaya başlarlar. Davranışları ve oyunları bu doğrultuda değişmeye başlar. Örneğin elindeki oyuncağın sallandığı zaman ses çıkardığını fark eden bir bebek, artık oyuncağı rastgele sallamaz, ses çıkarması için sallamaya başlar. 4-8 aylar arasında ortaya çıkan bu beceri, artarak devam eder.
Bu dönemde bebeklere; sallanınca, ipi çekilince ses çıkaran oyuncaklar, kalın sayfalı kitaplar, renkli resimli yumuşak küpler alınabilir.
Bebekler ellerine aldıkları birçok şeyi ağızlarına götürürler. Nesneleri tanımak amacıyla bunu yaparlar. Oral dönem dediğimiz bu dönemde; bebekler nesneleri ağızlarına alarak tadına, dokusuna, yapısına bakarlar. Genelde anne babalar bebekleri “Çıkar onu ağzından, koyma ağzına’’ gibi ifadelerle uyarır. Bu davranışın gelişimlerinin bir parçası olduğunu kabul edip, onları sürekli engellemek yerine, ağızlarına götürdükleri oyuncak ya da nesnenin temiz ve güvenli olduğundan emin olmak gerekir.
8-12 aylarda bedensel gelişime bağlı olarak hareketleri ve oyunları da değişir. Emekleme ve sonrasında yürüme ile birlikte, yetişemediği, göremediği yerleri görmeye, gidemediği yerlere gitmeye başlar. Artık sadece çarşıdan alınan şeyler değil; tüm ev eşyaları oyuncak niteliğindedir. Özellikle de mutfak eşyaları ile oynamaktan çok hoşlanır.
Görüş alanından aldığınız bir oyuncağı aramayı öğrenir, saklasanız da onu bulur. Basit türde parmak oyunlarından, kısa şarkılardan, ceee oyunundan çok hoşlanır.
Bu dönemde bebeğe alınacak oyuncakların ve onunla oynanacak oyunların niteliği oldukça değişir. İç içe geçen kutular, çubuğa dizilen halkalar, basit düzeyde tek parçalı yap bozlar, her sayfasında bir resmin bulunduğu renkli resimli kitaplar alınabilecek oyuncaklardan bazılarıdır. Bu oyuncakların tümü ile doğru şekilde oynamasını bekleyemeyiz. Örneğin çubuğa dizilen halkaları sırasına göre dizmesini beklemek bu yaş çocuğuna haksızlık olur. Halkaları çubuktan çıkarması ve sırasına uygun olmasa da çubuğa takması yeterlidir.
Bu dönemde anne babalar tarafından söylenen şarkılar, anlatılan kısa masallar. Beraberce kitaptan resimlere bakmak ve sık sık onlarla konuşmak hem zihinsel gelişimleri hem de dil ve konuşma gelişimleri için oldukça önemlidir.
Bebekler kayıt makinesi gibidir. Bizim konuşmalarımızı ve davranışlarımızı kaydederler. Bu nedenle onlara ne kadar çok kayıt sağlarsak; yani konuşmalarımız ve davranışlarımız ile model olursak gelişimlerine o kadar çok katkı sağlamış oluruz.
Bebekler için önemli olan bir diğer oyuncak da su’dur. Suyun eğitimsel değeri her yaş için önemlidir. Dokunma duyusuna yönelik olarak çocuğu rahatlatan, ona haz veren su; çocuğun dikkatini toplamasını, saldırgan davranışları olan çocuğun sakinleşmesini, içe kapanık çocuğun dışa dönük olmasını sağlar. Bu nedenle su; sadece banyo yapma amaçlı kullanılmamalı, bir oyun malzemesi olarak da kullanılmalıdır.
Bebeklere ve çocuklara oyuncak alırken nelere dikkat etmeliyiz:
- Oyuncaklar gelişim düzeyine uygun olmalı.
- Güvenli olmalı.
- Sivri, keskin köşeleri, küçük parçaları olmamalı.
- Özellikle küçük yaşlarda cinsiyete göre oyuncak alınmamalı. Erkek çocukların araba, kız çocukların bebekle oynama mecburiyeti yoktur. Her çocuk her oyuncak ile oynamalı, hayal gücünün sınırları kısıtlanmamalıdır.
- Çok fazla kimyasal madde içermemeli, üzerindeki boya çıkmamalı. Çünkü özellikle bebekler alınan oyuncakları genelde ağızlarına alırlar.
- Küçük yaşlarda peluş, tüylü oyuncaklar alınmamalı. Bebekler bunların tüylerini yiyebilirler. Bunun yerine dolgu oyuncaklar tercih edilmeli.
- Ahşap oyuncaklar sağlık açısından daha güvenlidir; ancak bunlar da küçük yaş çocuklarına uygun değildir.
- Oyuncakların yıkanabilir olması daha kullanışlı olmasını sağlayacaktır.
- Küçük yaşlarda büyük parçalı, yaş ilerledikçe daha küçük parçalı oyuncaklar alınmalıdır.
- İnce motor becerilerinin gelişimine katkı sağlayacak yap boz türü oyuncaklar da tercih edilmelidir.
- Özellikle iç içe geçmeli kutular, sallabaş olarak isimlendirdiğimiz çubuğa dizilen halkalar, hayvan, meyve, taşıtlardan oluşan tek parçalı yapbozlar, ahşap bloklar, el ve parmak kuklaları, çocuğunuzun yaşına uygun büyüklükteki Legolar el göz koordinasyonu, zihinsel gelişim ve yaratıcılık açısından çocuğunuzun gelişimini destekleyecek nitelikteki oyuncaklardır.
- Sürekli olarak oyuncak satın almaya gerek yoktur. Evdeki malzemeler, mutfak eşyaları, plastik kaplar da oyuncak olarak kullanılabilir. Bu tür malzemelerle oyun oynamak çocukların hayal gücünün gelişimine de katkı sağlar.
- Oyuncaklar kadar, kitaplar da önemlidir. Küçük yaşlarda kalın sayfalı kitaplar tercih edilmelidir. Çünkü bebekler ve küçük çocuklar ince sayfaları açmakta zorlanırlar.
- Yine küçük yaşlarda alınacak kitaplarda yazı olmamasına, her sayfada bir resim olmasına, resimlerin de anlaşılır ve gerçekçi olmasına dikkat edilmelidir.
- Büyük yaş çocuklarına kitap alırken de yazıların daha az resimlerin daha çok olmasına özen gösterilmelidir. Evde bulunan ya da satın aldığınız hikaye kitabının masal bölümü çocuğunuzun gelişim düzeyine uygun değilse; o masalı anlatmak yerine, resimlerden yola çıkarak kendi masalınızı da oluşturabilirsiniz.
- Evde oyuncakları ve kitapları yerleştireceğiniz bir dolabınız ya da sepetiniz olmalı. Böylece küçük yaştan itibaren çocuğunuza düzenli olma alışkanlığını kazandırabilirsiniz.
- Oyuncak alırken çocukların da tercihleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bunu yaparken dengeyi iyi kurmak gerekir. Bir oyuncak dükkanına gidildiğinde “Hangisini istiyorsun al” demek yerine, seçenekler ikiye indirilmeli ve ikisi arasından tercih yapması sağlanmalıdır.
- Çocuklarınızın bahçe oyuncakları dediğimiz salıncak, kaydırak gibi oyuncaklarla da oynamasına fırsat vermek adına, onları sık sık parklara da götürmelisiniz. Parkta çocukları engellemek yerine onlarla beraber kaymak, sallanmak, yaşıtları ile oynamalarına izin vermek fiziksel olduğu kadar sosyal gelişimleri açısından da çok önemlidir. Parkta çocuğunuzun güvenliğini sağladıktan sonra bırakın taşlarla, toprakla oynasın. Bu vücudundaki negatif enerjiyi atmasını sağlayacak, onu rahatlatacak ve eve geldiğinde rahat bir uyku uyumasını sağlayacaktır.
Comments (1)
Merhaba, ben 51 yaşında bir babaanneyim adım Öznur torunum 8 aylık ama hala ekekleme gibi bir çabası yok çok şükür sağlık sorunu yok kilosu 9450 boy73cm biraz tembel yatmayı seviyor bir aydır yanımda yerde yüz üstü yaptırıyorum ama hemen sırt üstü dönmek istiyor eskiden emekleme yastıkları vardı sosis şeklinde ben bunu nereden bula bilirim bana yardımcı olabilirseniz çok sevinirim en azından sırt ve boyun kasları gelişir ve yerde beraber güzelce oynarız diye düşündüm