Çocuklarda Çoklu Zeka Nedir?
Çoklu zeka, zekanın tek tip ve doğuştan sabit bir düzeyde belirli gelip hep aynı düzeyde kaldığı klasik zeka görüşüne karşı çıkar.
Buna göre çoklu zeka aynı zamanda ‘çok yönlü zeka’ anlamına gelir. Yani zekanın birden çok yönünün olduğu ve bilişsel gelişimin anne karnından başlayarak yaşamın tüm evrelerinde sürdüğü fakat özellikle erken çocukluk döneminde hızlanan, aynı zamanda birçok faktörden etkilenerek değişip geliştiği anlamını taşır.
Her çocuğun gelişimi belirli evrensel basamaklardan oluşsa da bu basamaklar bireysel birtakım farklılıklar gösterir. Her çocuk aynı evrelerden geçer fakat bu geçiş her çocuğa özgü nitelik taşır, çocuğun kendi gibi eşsiz ve biriciktir. Durum böyleyken çocuğun bilişsel gelişimi ve zekasının da kendine özgü ve özel olduğunu düşünebiliriz. Yani okula yeni başlayan iki çocuktan yazı yazmayı erken öğrenen çocuk daha diğerinden daha zekidir, bilişsel gelişimi diğerinden daha ileridedir denemez. Günümüzde okullardaki klasik eğitim sistemi, ağırlıklı olarak matematik ve dil zekalarını göz önünde bulunduruyor fakat bir çocuğun matematik başarısı düşükken müzik ya da resimde üstün başarı gösteriyor olabilir. İşte bu durum çoklu zekayı destekler niteliktedir.
Çok yönlü zeka kendi içinde 8 tiptir. Bunlar:
-Doğa zekası
-Dilsel zeka
-Görsel zeka
-Matematik zekası
-Bedensel (harekete dayalı) zeka
-Müzik zekası
– Sosyal zeka
-Kişinin kendine dönük zekası
Karakteristik Özellikleri
Doğa Zekası: Bu çocuklar gezi, gözlem ve araştırmayı sever, hayvanlara ve toprağa, bitki yetiştirmeye, ona bakmaya ve büyütmeye meraklıdır. Çevreye duyarlı, çevre bilinci gelişkin bu çocuklar havaya ve iklim olaylarına da özel ilgi duyabilirler.
Dilsel Zeka: Bu tip çocukların kelime hazineleri geniştir. Küçük yaşlardan itibaren kendilerine kitap okunmasını isterler. Hikaye, masal, fıkra, yaşadıkları olayları, günlük deneyimlerini anlatmaktan zevk alırlar. Kelime oyunları ve bulmaca yapmaktan hoşlanırlar. Bu ve benzeri özellikleri taşıyan çocukların dilsel zekaları gelişkindir diyebiliriz.
Görsel Zeka: Görsel zekaları gelişkin çocuklar yap-boz, labirent gibi somut ve görsel faaliyetler içinde olmaktan büyük mutluluk duyar. Yaşıtlarına ve gelişim düzeyine göre çizgileri, çizimleri ve resimleri özenli ve güzeldir. Okulda dersler slayt, film gösterileri gibi görsel ögelerle pekiştirildiğinde görsel zekası baskın çocuklara kullanılan bu yöntem kendine uygun olduğundan öğrenme daha kolay ve anlaşılır olacak, dolayısıyla okul başarısı artacak ve çocuğun kendine güven ve başarı duygusu geliştirmesi sağlanacaktır.
Mantıksal-Matematiksel Zeka: Bu çocuklar matematiğe, sayılar ve sembollere ilgilidir. Bir eşya/makinenin nasıl çalıştığını, iç donanımının nasıl olduğunu merak eder ve çoğunlukla merakını gidermek amacıyla çokça sorular sorar. Satranç, dama gibi stratejik planlama gerektiren ve düşündürücü oyunlar oynamakta istekli olabilirler.
Bedensel Zeka: Bu tip çocuklar hareket etmeyi, koşmayı, atlama-zıplamayı, mimik oyunlarını severler. Taklit yetenekleri gelişkin olabilir. Manipülatif beceriler gerektiren sökme-takma, parçalara ayırma-tekrar birleştirme işlerinde yeteneklidirler.
Müzik Zekası: Bu çocuklar seslere duyarlıdır. Güzel sese sahip olabilir, şarkı söylemeye hevesli olabilirler. Söylemenin yanı sıra müzik aleti çalmaya heveslidirler. Okulda koro ya da benzer faaliyetlere katılmakta isteklidirler.
Sosyal Zeka: Sosyal zekası gelişkin olan çocuklar genelde arkadaş grubunda popüler olanlardır. Sosyal faaliyetlere katılmaktan, sosyalleşmekten, yeni insanlar/arkadaşlar tanımaktan hoşlanırlar. Genelde empati becerileri yüksek olan bu çocuklar başkalarını önemser, onlar için endişelenebilir.
Kişinin Kendine Dönük Zekası: Bu çocuklar daha bağımsız ve başına buyruktur. İlgileri, merakları ile ilgili pek fazla bilgi vermek istemeyebilirler. Duygu, düşünce ve hislerini olduğu gibi, eksiksiz ve fazlasız söylemeyi tercih ederler. Oyunu kendi başına oynamayı, grup çalışmalarındansa bireysel çalışmaları tercih edebilen çocuklardır.
Karakteristik özelliklerinden bahsedilen zeka türlerine bakıldığında hepsinin birbirinden farklı olduğu görülür. Her çocuğun birbirinden farklı algılama, anlama, olaylara yaklaşma, problem çözme becerisi ve tarzı olduğu aşikardır. Aynı doğrultuda, her çocuğun öğrenme şekli de farklılık gösterecektir. Önemli olan çocuğun bireyselliğinin tanınması, özelliklerinin bilincinde olarak yaklaşılmasıdır. Bu sayede çocuk kendine uygun öğrenmelerden zevk alarak başarılı olacaktır.
Bir yanıt yazın